Şirketlerin hayatlarını sürdürebilmeleri için departmanların iyi-kötü işler durumda olması gerekir. Departman dendiğine bakmayın; yeni kurulmakta olan şirketlerde yani start-uplarda “departman” çoğu zaman bir kişiden oluşur.
Şirket büyüdükçe artan ekip sayısıyla departmanların sayıları da, departmanlarda çalışanların sayıları da artar.
Yeni kurulan şirketlerde elbette öncelik sahibi bazı departmanlar vardır. Genellikle şirketin gününü kurtarabilmesini ve yakın zamanda varlığını sürdürebilmesini sağlayacak bölümlere hayati bir önem verilir. Bu departmanların başında “satış” ve “pazarlama” gelir çoğu zaman.
Ancak başarılı bir start-up kurmak istiyorsanız işin doğası gereği günün öncelikleri arasında yer almayan departmanları da sağlama almak ve doğru kurgulamak zorundasınızdır. Örneğin muhasebe, hukuk, idari işler gibi gelir getirmeyen, sadece gider kalemi gibi görülen departmanları doğru kurgulamazsanız çıktığınız yolculukta sürekli geriye doğru bakmanız, geriye yönelik cezalar ödemeniz, ön göremediğiniz giderlere katlanmanız gerekir.
Doğruları ve yapılması gerekenleri ne kadar bilirsek bilelim; işin ölümcül dinamizmi içerisinde onları erteleriz.
Tek başınıza veya ortaklarla yola çıkmış olun, fark etmez; yapılması gereken “paylaşmaktır”. Görevleri ve işleri paylaşmak gerekir. Bunun için de kendinizi ve yola çıktığınız ekip arkadaşlarınızı iyi analiz etmeniz gerekir. Her insanın güçlü ve zayıf yanları olduğu gibi; iş hayatında da hepimizin gelişmiş ve henüz gelişmemiş yanları vardır. Eğer bu yanları doğru saptarsanız yolunuza çıkan hiçbir engel ve zorluk sizi durduramaz.
Start-up yapılarda, diğer sektörlerin aksine ekibe yeni katılacak kişilerde aranan nitelikler “keskin” değildir. Katma değerin yüksek olduğu, görev tanımlarının belirgin olamadığı, belirli dönemlerde “patlamalar” yaşanan start-up kültüründe önemli olan “istekli” olmaktır. Kurumsal yapılardaki belirgin düzenin oturtulamadığı, oturtulduğu zaman sektörün alışkın olduğu geometrik büyümelerin yaşanamadığı maalesef start-up kültürünün acımasız bir gerçeğidir.
Bu sebeple yapınızı kurarken organizasyon şemasından ve görev tanımlarından önce kişilerin yeteneklerini analiz etmelisiniz.
Start-uplar her zaman kısıtlı kaynaklarla kurulur. Milyon dolarlarla dahi bir şirket kuruyor olsanız, kaynak “kısıtlıdır”.
Bu sebeple start-up kurucuları enerjileri yettiği sürece birçok role bürünürler. Teknik bilgileri dahi olmasa kimi zaman CTO, kimi zaman müşterilere giden satışçı, kimi zaman faturaları toparlayan muhasebeci, kimi zaman banka görüşmelerine katılan CEO, kimi zaman çay taşıyan ofis görevlisi olur. Temel görevi bu yapıları kurgulamak, doğru çalışanları ekibe katmak, çalışanların motivasyonunu korumak olan İnsan Kaynaklarıdepartmanı genellikle start-up yapılarda en son kurulan departman olur.
Bu nedenle belli bir büyüklüğe ulaşıncaya kadar kurucular, departman yöneticileri en çok İK’cı şapkasını takarlar. Ne kadar sistem, otomasyon ve kurgular üzerine yapınızı inşa ederseniz edin; bu yapıyı başta siz olmak üzere insanların yöneteceğini hiçbir zaman unutmazsanız ekibe katma değer katacak olan yeni bir üyenin alımının ne kadar önemli bir karar olduğunu gözden kaçırmazsınız.
Ekibinize kan, can ve şans getirecek ekip üyeleri katmanız dileğiyle!
Ayhan KARAMAN
6 Ağustos 2014Harika bir yazı Senem hanım. Ellerinize sağlık.
Jankat Mesut Sari
19 Mayıs 2015Tamda beni özetlemişsin @Senem hatta şirket için slack’den paylaştım çay taşıma bölümüne ekip olarak kahkahalar patlattık 🙂 eline sağlık…
define dedektör
7 Ocak 2018Senem hanım yazılarınızı çok beğendim. Başarılar dilerim.
Afyonlu
17 Ocak 2018Kesinlikle harika bir makale olmuş.Bir çok firma yöneticisinin okuması gerekn bir yazı.İyi çalışmalar.
selim kabak
22 Şubat 2018Süper yazı… Nihayet bu mevzuuyu anlayan ve anlatabilen bir yazıya denk geldik. Hizmet üretmek tüketmek kadar kolay değildir.
Özgür Şar
14 Mayıs 2018Senem hanım, yazılarınızı biraz geç keşfetmekle birlikte zevkle okudum.
Her kelimesine katılıyorum. Ellerinize sağlık 🙂
Atakan
3 Eylül 2018Senem hanım yazılarınızı çok beğendim. Başarılar dilerim.
Senem
23 Eylül 2018Merhaba Atakan,
Cok cok tesekkur ederim. Sanirim blog yazmanin en guzel tarafi boyle pozitif bir cumle duymak.
Ali Hıdır
4 Mart 2019Senem hanım çok teşekkür ederim bilgilendirme için.
ibrahim korkmaz
3 Mayıs 2019senem hanım oldukça güzel bir makale olmuş teşekkür ederim.
MERT SOYLU
21 Haziran 2019gerçekten başarılı bir paylaşım olmuş, tebrikler.
vinç kiralama
8 Aralık 2019elinize sağlık