Bir şirket sahibi, insan kaynakları yetkilisi veya yönetici olarak bir çalışanı çıkartmaya karar verdiniz. Bu kararınızı birçok faktörü tartarak verdiğinize emin olduktan sonra sürecin en kolay ama en ince çizgisinde olduğunuzu bilmelisiniz.
Öncelikle yasalara göre çalışanınızı çıkartacağınızı nedeni ve tarihi ile birlikte çalışana yazılı olarak vermek zorunda olduğunuzu bilmelisiniz. (fesih nedeni)İş Kanunu’nda neleri sebep göstererek çıkarma işlemi yapabileceğiniz ve yapamayacağınız yer almaktadır. (fesihin geceli nedene dayandırılması )
Hazırladığınız belgenin yasal olarak sizin tüm haklarınızı gözettiğinden emin olun. Eğer yasalara uygun olmadan bir işlem yaparsanız bedeli ağır tazminatlar ödeyebilirsiniz. Hatta çalışanınızı şirkete geri alma kararına kadar giden bir sürecin içinde bulabilirsiniz kendinizi.
İş sözleşmesi fesih bildirimi örneği ve ibraneme örneğini linklerden bulabilirsiniz. is sozlesmesı fesih ornegive ibraname ornegi
Evraklarınızı hazırladıktan sonra sıra çalışanınıza durumu sözlü olarak anlatmaya geliyor. Pek çok yönetici bu süreçten kaçmak için kendine bahaneler uydurur, bu görevi başkalarına devreder. Yapmayın! Tüm cesaretinizi toplayın ve çalışanı sadece ikinizin olduğu bir yere davet edin. Çıkarma kararınız ne olursa olsun bu zamana kadar verdiği emek için teşekkür ettiğinizi, bundan sonraki iş arama sürecinde ve referans istemesi durumunda iyi referans vereceğinizi ancak mevcut şirkette mevcut koşullarda birlikte çalışamayacağınızı iletin.
Cümlelerinizin kırıcı olmamasına dikkat edin. Zaten iki taraf için de iş hayatının en zor işlemlerinden birine maruz kaldığınız bir süreçtesin. Bu konuşma esnasında mümkün olduğunca detaylara girmeyin. “Sen şöyle yapmıştın”, “ben böyle demiştim”.. gibi kışkırtıcı ve üzücü cümleler kurmayın. Unutmayın karşınızda genel müdür de olsa bir mavi yakalı çalışan da o akşam evine işini kaybetmiş bir şekilde dönecek. Konuşurken empati yapmayı unutmayın. Böyle bir süreci siz yaşıyor olsanız hangi cümleleri duymak isterdiniz… Onları kurmaya çalışalım.
Son olarak bu sürecin onun için yeni bir sayfa olacağından bahsedin. Belki biraz dinlenmesi için gereken süreyi kendine ayırabileceğini, belki hep hayalini kurduğu işi yapmak için uğraşabileceğini hatırlatın. Ve ne olursa olsun çalıştığınız süre için teşekkür edin.
Unutmayın türk filmlerinde sandalyesini çevirerek “bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı” cümlesini hiçbir zaman duymak istemezsiniz. İş hayatı bu… Gün gelir işten çıkarma kararı verdiğiniz kişi, sizi işe alacak bir pozisyonda karşınıza çıkabilir.
Soner
22 Kasım 2012Yazının geneli güzel; ama en çok bir zamanlar fakir ama gururlu genç kısmını beğendim:)
birol
8 Aralık 2012Merhabalar. Yazınızı tesadüfen okudum emek vermişsiniz tebrik ederim. Bir kaç satır kelam etmeden siteden ayrılmak istemedim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki türkiye de işçi olmak çok zor. Özellikle özel sektörde çalışanların işi çok zor. Ne sözleşme uygulanıyor nede çıkarmadan önce haber veriliyor. Patronun şartlarına ters düşen birşey yaptın mı direkt işten çıkartılıyorsunuz. Ters düşen derken mesela hastaydın gelmedin 1 güne 3 gün kesmeye kalkıyor. Bunun nedenini sorduğunuzda da izinsiz gelmedin deniliyor. Hastaydım dediğinizde buraya gelip bize gözükmen lazımdı cevabını alıyorsunuz. Ve hasta hasta işçi çalıştıran işverenlerin sayısı azımsanamayacak boyutlarda. Ben buna sigortasız işçi çalıştıran işverenleri dahil bile etmiyorum o bambaşka bir boyutu olayın. Hakkını aramaya kalktığın zaman uzun bir süreç mevcut iş mahkemeleri vesair. Sonunda kim kazanıyor ? Sistem garibanın yanında olsaydı asgari geçim sınırının 2 bin küsür tl olduğu bir ülkede 740 tl küsür asgari ücret olmazdı sanırım. Abimin iş mahkemelerinde çok hakkını aramışlığı vardır sonunda kazanan patronlar oldu. Abimin haksızlığından değil paranın gücünden böyle oldu. İşçinin hakkını teri kurumadan verin der Hazreti Muhammed s.a.v. Bu gün duruma baktığımızda kul hakkı yemenin adet haline geldiğini görüyoruz sanırım. Bu anlattıklarım sanırım ülkenin iki yakasının bir araya neden gelemediğine sanırım bir parça objektif bir bakışı olur. Türkiye de emek denilince sözün bittiği yerdeyiz demek istemem ama ben durumu çok olumlu göremiyorum. Naçizane düşüncelerim.Sevgiyle.